• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Kurtar Beni Doktor!..

Dr.Şekip Altunkan, anılar, öyküler...

Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Önce tifomu tedavi et

1990'larda Mardin'in Kızıltepe ilçesinde iç hastalıkları uzmanı olarak çalışmaktaydım. O yıllarda bölgede enfeksiyon hastalıkları çok yaygındı. Hijyen koşullarının olumsuzluğu, iklim koşulları, beslenme alışkanlıklarındaki yanlışlar nedeniyle tifo ve brucella hastalığı çok fazla görülmekteydi. Üstelik ağır vakalar gelmekte ve bizi çok uğraştırmaktaydılar.

Bir gün 35 yaşlarında Mehmet isimli bir erkek hasta muayene olmak için acilen başvurdu. Hasta başını tutarak, “Hocam ateşim ve baş ağrım var” dedi. Hemen muayeneye başladım. Kan basıncını ölçtüm, 240/140 mmHg, ateşini ise 38.5 derece olarak belirledim. Hastanın genel durumu bozuktu. Hasta ve halsiz görünümdeydi. Şiddetli hipertansiyonu olmasına karşın, tüm belirtileri tifo hastalığı ile uyumluydu. Kan tahlili yaptık, yüksek düzeyde tifo çıktı. Hemen acilen tifo ve yüksek tansiyon tedavisine başladık. Hasta o zamana kadar hiç tansiyon ölçtürmemişti. Tansiyonun yüksek olduğunun farkında değildi. Gereken tedavi yapıldıktan sonra hasta rahatladı, ateşi ve kan basıncı normale geldi. İlaçlarını düzene koydum, kontrola çağırarak, evine gönderdim.

15 gün sonra hasta kontrola geldi, tifo bulguları düzelmişti. Ancak kan basıncı hala yüksekti, tansiyon ilaçlarını kullanmayı bırakmıştı. Tansiyon ilaçlarını bırakma nedenini sordum, cevap verdi, “Hocam tansiyon bana bir şey yapmıyor ki, niye ilaç alayım? Üstelik benim babamın da tansiyonu yüksekti, ilaç almadan yaşardı” dedi. “Bak, Mehmet” dedim, “Bu tansiyon şaka dinlemez, adamı aniden götürür”. Mehmet cevap verdi,”Merak etme doktorum, bana bir şey olmaz”. Tüm ısrarlarıma karşın, ilaç kullanmak istemedi.

Üç ay sonra Mehmet küçük çocuğunu muayeneye getirdi. Çocuğu zatürre olmuştu. Muayenesini yapıp, ilaçlarını yazdıktan sonra Mehmet'in tansiyonunu ölçtüm. Yine 240/140 mmHg olarak belirledim. Israr ettim “Lütfen ilaçlarını kullan” diye, “Hocam bana bir şey olmaz, takma kafanı dedi”. Çok sempatik ve pozitif enerjili bir insandı. Arkasından başımı sallayarak baktım, ne yapabilirim diye düşündüm, zorlama ile ilaç veremezdim.

Altı ay sonra Mehmet yine acilen başvurdu. Yüksek ateş, baş ağrısı ve bulantısı mevcuttu. Tifo tekrarlamıştı. Muayene sırasında tansiyonunu 250/140 mmHg ölçtüm. Tedavi için hazırlık yaparken, tansiyon ilaçlarını kullanıp kullanmadığını sordum. Yüzüme bakarak, “Hocam, sen benim tifomu tedavi et, bırak tansiyonumu” dedi. Canım sıkıldı ama belli etmedim. Tifo ve yüksek tansiyon tedavisini uyguladım. Ateşi düştü, baş ağrısı geçti ve Mehmet rahatladı. İlaçlarını düzenledim, ısrarla tansiyon ilaçlarını kullanmasını söyledim.

Bana muzır bir şekilde gülerek, “Tamam kullanırım” dedi. “Ama benim babamın da tansiyonu vardı, hiç ilaç kullanmazdı”. Peki babana ne oldu dedim. “Bir sabah hakkın rahmetine kavuştu. Yatağında vefat etmiş olarak bulduk, ama tansiyondan değildi, vadesi yetmişti” dedi.

Ölüm nedeninin tansiyona bağlı olduğunu tahmin etmiştim. Mehmet’e yüksek tansiyonun yaptığı olumsuzluklardan bahsettim. Ani ölümün yüksek tansiyonda görülebildiğini söyledim, ama ikna edemedim Mehmet’i. Elimden bir şey gelmesi mümkün değildi. İlacı zorlayarak içiremezdim. İlacı kullanacağını söyleyerek ayrıldı, ama kullanmayacağını tahmin ediyordum.

Aradan 8 ay geçti, Mehmet’in bir akrabası bana muayene için hasta getirdi. Hastasını muayene ederken, laf arasında sordum. “Mehmet nasıl, ne zamandır gözükmüyor. Tifo olmadıkça adamın uğrayacağı yok” dedim. Adam benim yüzüme bakarak, “Hocam haberiniz yok mu, Mehmet öldü” dedi. Ben şaşkınlıkla yüzüne bakakaldım. “Ciddi mi söylüyorsun” dedim. “Evet hocam, üç ay önce bir sabah baş ağrısı ile uyanmış, çok şiddetliymiş”, eşine “Her halde yine tifo oldum, Şekip Bey'e gidip bir gözükeyim” demiş. O sıra bulantısı olmuş, lavaboya giderken orada yıkılmış ve vefat etmiş.

Bir an Mehmet’in sevecen yüzü, muzip muzip bakıp, bana bir şey olmaz demesi, çocuğunu sevgi ve şefkat ile kucaklaması gözümün önüne geldi. Dinleme aletini bıraktım. “Tüh be” diyerek koltuğuma çöktüm. Hasta ve hasta yakını bana bakıyordu. “Mehmet, niye ilacını kullanmadın, bak ne oldu” dedim. “Çok mu zordu ilaç kullanmak?”.

Ben aslında hekimlik hayatımda bunun gibi birçok olay yaşamama karşın, Mehmet'in vefatı beni çok etkilemişti. O gün eşime söyledim, artık yüksek tansiyon ile uğraşacağım, yeni Mehmet'ler olmasın diye. Bu konu benim en önemli uğraşım olacak.

Daha sonra bu düşüncemi uygulayarak, yüksek tansiyon doktoru oldum.

  
2545 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam10
Toplam Ziyaret39718
Hava Durumu
Saat