• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Kurtar Beni Doktor!..

Dr.Şekip Altunkan, anılar, öyküler...

Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Dr.Şekip Altunkan
saltunkan@gmail.com
Carl Orff ve İhaneti
24/02/2013

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Carl Orff’un eseri olan Carmina Burana’yı sahneye koydu. Yaptığım küçük bir araştırma sonucunda bu eserin tüm dünyada en çok sahnelendiği ülkelerden birisinin Türkiye olduğunu öğrendim. Müzik repertuarında çok daha değerli eserler olmasına rağmen Carmina Burana’ya olan bu ilgi beni çok şaşırttı.

1936-1937 yıllarında yazılan ve sahneye konan bu eserin dönemi Hitler faşizminin azgınlaştığı dönemlere rastlamaktadır. Bazı eleştirmenlere göre Hitleri yüceltmek için bestelendiği ileri sürülen bu esere karşı Türkiye’deki ilginin yoğun olmasının nedenlerini düşündüm. Basit ve söze ağırlık veren bu eser, vurmalı çalgıların yoğun kullanılması nedeniyle izleyicilerin ilgisini çekiyor olabilir. Ancak benim aşağıda anlatacağım olaylar dizisi okunduğu zaman Carl Orff’a bu kadar ilgi göstermek, faşizme karşı savaşan kişilerin kemiklerini sızlatmayacak mı?

Carl Orff’un önemli bir Hitler ve Nazi sempatizanı olduğunu birçok tarih kitabı yazmaktadır. Hitler ve şürekası bu besteciyi kendi kirli emellerini gizlemek için propaganda amacıyla kullanmış, Carl Orff’ta Nazi rejiminin nimetlerinden olağanüstü faydalanmıştır. Ancak Münih’te “Beyaz Gül” hareketindeki dolaylı rolü, Carl Orff’u tarihte mahkum etmiştir. Nedir bu Beyaz Gül hareketi? Anlatalım.

Bilindiği gibi Nazi rejimi iktidara geldikten sonra Almanya’da yoğun bir baskı politikası uygulamış, tüm muhalefeti sindirmiştir. Rejimin bu baskıdaki en büyük silahi tarihin gelmiş geçmiş en acımasız polis örgütü olan Gestapo’dur. Bununla beraber Gestapo’nun tüm baskı ve sindirme uygulamalarına rağmen bazı yürekli kişiler ve örgütler Nazilere karşı eylemler yapmışlardır. Münih’te üniversite çevrelerinde faaliyet gösteren Nazi karşıtı “Beyaz Gül” grubu bu gruplardan birisidir. Nazilere karşı bildiri dağıtıp, duvarlara “Hitler, defol!” yazısı yazan bu grup, 19 Şubat 1943 yılında Münih’te bir öğrenci gösterisine önayak olmuştur. Bilindiği gibi o yıllarda bu tür eylemler büyük cesaret isterdi. Bu sırada birisi kız, birisi erkek iki kardeşi üniversitenin penceresinden bildiri atarken tanıyan Nazi partisi üyesi bir hademenin ihbarı sonucunda Gestapo beyaz gül hareketi üyelerini tutukladı. Yaptıkları sözde mahkeme sonucunda, tıp öğrencileri Christoph Probst, Hans Scholl, Alexander Schmorell, Willi Graf, felsefe öğrencisi Sophie Scholl idama mahkum olundu ve kafaları kesilerek idam edildiler. Ayrıca felsefe profesörü Kurt Huber’de bu eylemler nedeniyle idama mahkum oldu. İşte Kurt Huber Carl Orff’un çok yakın arkadaşı idi. Huber idama mahkum olunca karısı Carl Orff’a yalvarmış, Naziler nezdindeki itibarını kullanarak, kocasını idamdan kurtarmaya çalışmıştır. Ancak Carl Orff, Huber ile olan yakınlığının ortaya çıkması nedeniyle tüm ayrıcalıklarını yitireceğinden çekinmiş ve bu isteği geri çevirmiştir. Kurt Huber’de başı kesilerek idam edilmiştir.

Carl Orff’un günahı burada da bitmemiştir. Savaştan sonra yazarlık parasının kesileceği kaygısı ile “Beyaz Gül” örgütü üyesi ve Nazi karşıtı direnişçi olduğunu ileri sürmüştür. Ama bu durumun külliyen yalan olduğu birçok kaynak tarafından bildirilmiştir.

Carl Orff yıllar sonra suçluluk duygusu ile ölmüş olan arkadaşı Huber’e mektup yazıp bağışlanmasını dileyecektir.

İşte Carmina Burana’nın bestecisi Carl Orff böyle bir adamdır. Bu eser her çaldığında “Beyaz Gül” hareketinin dördü tıp, birisi felsefe öğrencisi, birisi de profesör olan üyeleri aklıma gelir. İçimi bir hüzün kaplar ve hemen bu eseri dinlemekten uzaklaşırım. Temennim ülkemiz müzik çevrelerinin ve izleyicilerinin aynı duyarlılığı göstermeleri ve ölen bu kahraman özgürlük şehitleri için taziyede bulunmalarıdır.



3393 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam9
Toplam Ziyaret39717
Hava Durumu
Saat